Tijen İNALTONG – Orda bir köy var uzakta

Kemaliye (Eğin)’nin türkülerinin, manilerinin vazgeçilmez bir öğesi var. Eğin’in tüm kültüründe ve ekonomisinde yıllar yılı çok önemli olmuş bir meyve… Dut… Özellikle de kuru dut…

Orada bir köy var uzakta

O köy bizim köyümüzdür

Gitmesek de görmesek de

O köy bizim köyümüzdür

Kemaliye (Eğin)’in en güzel köylerinden Apçağalı Ahmet Kutsi Tecer, sıla özlemini herkesin bildiği bu şiirinde böyle dile getirmiş.

Çekül’ün 7 Bölge 7 kent projesine seçilen Kemaliye ve köyleri ne kadar özlense yeri… Eğin sözcüğü eski Türkçe’de ‘cennet gibi güzel bahçe’ anlamındaymış… Yemyeşil ve bakir doğası, buz gibi akan suları, dut bağları, haşmetli Sarıçiçek dağları, özgün mimarisi, yeşil yeşil akan Fırat’ın kolu Karasu’yu ve konuksever insanları ile insanı sarıp sarmalayan bir yöre… Yöre güzel de insanın anne-babasının doğduğu yer olunca ayrı mı bir güzel geliyor gözüne acaba? Sanmam. Çok akrabam var, gitmeyen, özlemeyen… Benim için ise her şeyiyle çok önemli… Özellikle de hiçbir şeye, hiçbir yere benzemeyen kokusu ve susmayan cızılarıyla (ağustos böceklerine Eğin’de cızı deniyor)… Çocukluğuma dair çok kare var gözümün önünde Eğin’le ilgili ve hepsi çok değerli… Ama bu kez Eğin’e pek hoş bir vesileyle gittim.

Pişirdim dutları yaptım perverde

Sen gideli tat kalmadı evlerde

Ela gözlerini sevdiğim ağam

Sen olmazsan yaşayamam bu yerde

Eğin’in türkülerinin, manilerinin de vazgeçilmez bir öğesi var. Eğin’in tüm kültüründe ve ekonomisinde yıllar yılı çok önemli olmuş bir meyve… Dut… Özellikle de kuru dut… Öyle ki Eğin’de halen yaşayan bir ailenin lakabı dutkurusugil…

Temmuz ve Ağustos aylarında evlerin damlarında güneşe karşı kurutulan dut sonrasında yemeklik ve pekmezlik olarak ayrılıyor. Diğer yörelerden farklı olarak Eğin’de pekmez, kuru duttan yapılıyor. Pekmezin yanı sıra neler yapılmıyor ki duttan: Pestil, oricik (cevizli sucuk), lök (kuru dut ve cevizin dövülerek elde edilen karışımı), dut reçeli, dut sirkesi v.b

Eğin’in kuru dutu diğer yörelerininkinden hemen ayırt ediliyor. Kıtır kıtır çünkü… Eğinliler

yumuşamış kuru dutu yemiyor, yedirmiyor sadece hayvanlara yem yapıyor.

Ne var ki Eğin bir dut ülkesi olduğu kadar bir göç ülkesi de… 19. yüzyılın sonlarında 19 bin olan nüfusu bugün 1250’lere (yazın 6 bin) inmiş durumda.

Kalan nüfusun önemli bir bölümünü yaşlılar oluşturuyor, gençlerin ise büyük kısmı ne yazık ki ata yadigârı dut bağlarıyla ilgilenmeyi pek istemiyor. Durum böyle iken Eğin’in dut bağları da giderek kuruyor, sahipsizleşiyor. Bir dönem büyük kentlere çuval çuval, tonlarca dut kurusu gönderen Kemaliye bu eski kimliğini yitirmek üzere…

Panelin öyküsü

İşte bu gerçeklerden yola çıkan Dr. Gülnur Gürler’in bir çalışma için bir araya geldiği Buğday Derneği yönetim kurulu başkanı Victor Ananias’ın “Dut dünyada yeni yeni tanınıyor ve sınırsız bir pazarı var” sözleri ile bu meyveye olan inancı pekişmiş. Ardından da ‘Kemaliye’de dut ağacı dikilsin mi?’ konulu bir ankete çoğunluğun olumsuz yanıt vermesi ile yörenin bu değerli meyvesi ile ilgili araştırmalara başlamış. “Elde ettiğimiz bilgiler öyle değerliydi ki, dut ile ilgili bir panel yapmak bir zorunluluktu” diyor Gürler…

Dr. Gülnur Gürler’in çabaları, KEMAV (Kemaliyeliler Vakfı) ve Kemaliye Belediyesi’nin katkılarıyla 29. Kemaliye Kültür Festivali kapsamında 30 Temmuz 2006’da düzenlenen I. Dut Paneli fikrinin ortaya çıkışının hikâyesi bu, benim de pek hoş vesile diye tanımladığım işte bu önemli panel…

Dut ve dutçuluğa dikkat çekmeyi ve dutçuluğun geliştirilmesinin yolunu açmayı amaçlayan panelin açılış konuşmasını yapan Gülnur Gürler, dutun yöre için önemli bir potansiyeli olduğunu, bu bereketli meyvenin kozmetik, ilaç, ağaç, gıda sektörlerinde yoğun bir şekilde kullanıldığını söyledi. Gürler “Dut yüzlerce yıldır Kemaliyelilerin yaşantısında, ekonomisinde, kültüründe, inançlarında etkili olmuş ama göz önünde olduğu oranda görünmez hale gelmiş, kadri kıymeti bilinememiş bir değer… Türkiye’nin yalnızca 5 ilinde dut yetişmiyor. Dutçuluğun geliştirilmesi, ciddi bir kırsal zenginlik kaynağı olabilir” dedi.

Kemaliyeli olan Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun da konuşmasında dünyanın giderek tek pazar haline geldiğini ve bu pazarda ciddi bir rekabetin olduğunun altını çizdi. Yöresel değerlerin ve zenginliklerin harekete geçirilmesinin önemine değinen Coşkun, “Dut yöremizin en önemli değeri. Çok ihmal edilmiş bir meyve… Bu panelle yöremiz için, insanlık için ve tıp dünyası için önemli bir çalışmaya başladık. Giderek azalan dut ağaçlarının artmasını sağlamalı ve bu konuda öneriler geliştirmeliyiz. Kemaliye’nin çekirdeksiz dutunu yeniden gündeme getirmeliyiz” dedi.

Panel çerçevesinde -“Dut ve Yaprağının Kimyasal Yapısı ve Biyoloik Etkileri”, “Türkiye’de ve Dünyada Dut Yetiştiriciliği, “Kemaliye’de Dut Yetiştiriciliğinin SWOT Analizi”, -“Dut Yaprağının Hayvanların Günlük Yemlenmelerinde Kullanılması”, -“Dut Yemekleri ve Türk Mutfağında Dut”, ”İstihdam ve İhracat Potansiyeli Bakımından Dut”, “Ağaç Endüstrisinde Dut Ağacının Olası Kullanım Alanları ve -“Dutun Türk Halk Edebiyatı ve Kültüründeki Yeri” başlıklarında sunumlar yapıldı. Panel biz Eğinliler için bile çok öğreticiydi. Eğin’in dut yaprağının İstanbul Halk Ekmek ürünlerine katıldığını ve çayının hem leziz hem de yararlı olduğunu bu panel sayesinde öğrendim.

Coğrafi işaret alabilecek mi?

Üreticiler Birliği kurulması, Kemaliye dutunun, dut ağaçlarının özelliklerinin incelenmesi, sadece bu yörede yetişen bir cins ise coğrafi işaret alınması panel kapsamında kararlaştırılan konuların başında geliyordu. Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, yörede dutçuluğun yeniden geliştirilmesi için gereken tüm konularda bakanlığın destek olacağı sözünü verdi. Panele Kemaliye Kaymakamı Yaşar Aksanyar, Belediye başkanı Mustafa Haznedar, bürokratlar ve Kemaliyeliler katıldı. Panel çerçevesinde duttan yapılan birbirinden farklı ve lezzetli yiyecekler de konuklara sunuldu. Panelin konuşmacılarından biri de Buğday dergisi yazarı Tijen İnaltong idi. İnaltog, “Türk mutfağında dut ve dut yemekleri” başlıklı, ilgiyle dinlenen bir sunum yaptı. Tijen’le panel sonrasındaki iki günü Kemaliye’ye, dut bahçelerine ve dut yemeklerine ayırdık.

Panel sonrasında görüştüğümüz Kemaliye Kaymakamı Yaşar Aksanyar, yöreyle ve dutçuluğun geliştirilmesiyle ilgili umutlu olmaya çalışıyor: “Eğin’de yaşayanlar duta inanırlarsa, gidenlerin bir kısmı buraya dönerse, ekolojik tarım yolunda adımlar atılırsa dutçuluk gelişir”

Kemaliye Belediye Başkanı Mustafa Haznedar ise dutun yüzyıllarca ilçe ekonomisine yön verdiğini, bilimsel yararları ispatlanır ve yöre dutu coğrafi işaret alırsa çok sayıda proje üreteceklerini söylüyor. Kemaliye’de belediye, her yıl 100 dut ağacı ekiyor.

Eğin’e gidin, üstelik orada dört TaTuTa çiftliği var. Ben yalnızca bir tanesini görebildim ve dut bağları içindeki o çiftlikte unutulmaz bir gün ve gece geçirdim. Yalçıner ailesine selam olsun!

Gülnür Gürler ve emeği geçen herkese teşekkürler, dilerim panel amacına ulaşır ve Eğin yine verimli bir dut ülkesi olur… Yaşasın Eğin dutu!

Kaynak : http://www.bugday.org/portal/haber_detay.php?hid=1619