TÜRKİYE’DE EN ÇOK YETİŞTİRİLEN DUT TÜRLERİ

BEYAZ DUT (Morus alba L)

Beyaz dutun anavatanı Güneybatı Çin ileTürklerin önemli bir bölümünün de ana vatanı olan UygurTürklerinin yaşa­dığı Doğu Türkistan topraklarıdır. 10-15 metre boyunda, geniş taçlı (dal ve yaprakları) bir ağaçtır. Olgunlaşan mey­veleri genellikle çok tatlı ve asitsiz olup, hem taze, hem de kurutularak tüketilebilir. 10-50 mm. uzunluğunda olan meyvelerin tohumları, kahverengidir. Yaprakları ipekböcekçiliği için yem olarak kullanılır. Ülkemizin 0-1500 metre yükseklik arasında bulunan birçok bölgesinde meyvesi, yapraklan ve odunu için yetiştirilmektedir^. Bahardan yaza geçişin önemli simgelerindedir. İri, dolgun ve uzun meyveleriyle pazarları süsleyen Ankara-Ayaş dutu, patent başvu­rusu yoluyla coğrafîk olarak tescili yapılan en önemli beyaz dut çeşitlerindendir.

Akdeniz Bölgesinde yer alan illerimizden Kahramanmaraş ve Gaziantep, Karadeniz Bölgesinde yer alan Tokat, Amas­ya, Gümüşhane, Güneydoğu Anadolu’da Adıyaman, Urfa, Diyarbakır ve Doğu Anadolu’da yer alan Malatya, Elazığ, Erzincan dolaylarında dut kurusu, dut pekmezi, dut pestili gibi piyasaya arz edilen ürün çeşitleri de yaygın olarak yapılagelmektedir. Bursa, Balıkesir, Denizli ve Hatay gibi illerimizde, yapraklarından ipekböcekçiliğinde de faydala­nılmaktadır.

Meyve vermeyen beyaz dut ağaçları, bilhassa Batı ve Güney Anadolu’da İzmir, Selçuk, Aydın, Nazilli, Denizli, Antalya, Mersin, Adana gibi yerleşim birimlerinde, cadde ve yol ağacı olarak yaygın biçimde kullanılmaktadır.

Kök sürgünleri çok geniş alanlara rahatlıkla yayılabildiğinden, çok uzun ömürlüdür. Bu sebeple çoğu yerleşim biri­minde, “Osmanlı Çınarı” gibi en yaşlı, tepe tacı en geniş ağaçlar, dut ağaçlarıdır. Beyaz dutlar, dut mevsimi dışında da tipik gölgelenme ağacı olarak kullanılmaktadır.

Karadut (Morus nigra L.)

Kara dutun anavatanının Türkiye, İran, Güney Kafkasya, olduğu bilin­mektedir. Karadut bitkisi yavaş büyür, boyu 10 metreye kadar boylana­bilir ve yaygın, sık dallı, yuvarlak bir taca sahiptir. Gövde, diğer türler­den daha kısa olup soğuğa en hassas türdür. Gövde rengi koyu gri, sür­günleri ise koyu kahverengidir. Yaprakları kalın, koyu yeşil, meyveleri ise koyu kırmızı ile siyahımsı mor renkte, olgun meyvesi iri, siyah renkte sulu ve lezzetli olup şeker/asit oranı dengededir. Bütün çeşitleri siyah renklidir ve toplandıktan sonra az dayanır. Tazeyken yenir veya şurup yapılır. Dut şurubu hekimlik bakımından da değer taşır. Diş etlerindeki iltihaplara iyi gelir. Küçük çocukların ağız iltihaplarında çok kullanılan bir ev ilâcıdır. Yaprakları kaba ve tüylü olduğu için ipek böceklerine yem olarak verilmez. Eskiden, köklerinin çok acı olan kabuklarının, so­lucan düşürmek için ilaç olarak kullanıldığına dair bilgiler mevcuttur. Odunu çeşitli dayanıklı eşyaların yapımında kullanılır.Türkiye’de beyaz dut kadar olmasa da, bahçelerde rastlanır. Sarkık dallı olanları süs bit­kisi olarak yetiştirilir. Kök sürgünlerini çok geniş alanlara rahatlıkla ya- yabilme yeteneği sebebiyle bu tür çok uzun ömürlüdür. Meyveleri leke bıraktığı için gölge ağacı olarak kullanılması uygun değildir.

Mor dut (Morus rubra L.)

Mor dutun ana vatanı Kuzey Amerika’dır. 15-20 metre boyunda kalın dallı bir ağaçtır. Olgun meyveleri, kırmızı-mor renkte ve tadı hafif mayhoştur. Yendiği zaman dil ve dudakları boyar. Parmaklarda leke bırakır. Anadolu’da pek çok yerde tabii olarak yetişmekte olup 400 yıldan beri ülkemizde kültürü yapılmaktadır. Gövdesi koyu gri, yaprakları yeşil renkte, ince kalp şeklindedir. Meyve ağacı olarak az miktarda Türkiye’nin değişik bölgelerinde yetiştirilmektedir. Dut şurubu gargaraları, ağız ve boğaz iltihaplarına karşı kullanılır.

T.C Orman ve Su İşleri Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü
“DUT EYLEM PLANI 2014 – 2016” kitapçığından alıntılanmıştır.