Yalçın BAYER “Dut gizli bir hazine, farkında değiliz.”

Yalçın BAYER “Dut gizli bir hazine, farkında değiliz… ‘Yeni İpek Yolu’ ile dünyaya tanıtılması gerekir”

GÜLNUR Gürler, ağız, diş ve çene cerrahisinde doktora yapmış bir diş hekimi.

Ancak 13 yıldır dutla ilgili araştırmalar yapıyor. 2006 yılında, yani 12 yıl önce memleketi Erzincan Kemaliye’de dutu her yönüyle incelemeye çalışan Türkiye’nin hatta dünyanın ilk spesifik panelini, her biri alanında çok değerli bilim adamlarıyla gerçekleştirmiş. Ancak bu tarihi panel ne yazık ki insanların basit hesaplarına ve basiretsizliklerine kurban gitmiş.

Sonrasında kendi kişisel gayretleriyle yaymaya çalıştığı bilgiler başkaları tarafından sahiplenilerek 2014 yılında o  zaman Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın bir ‘Dut Eylem Planı’ oluşturmasına kaynaklık etmiş ve bu kapsamda 3 milyon dut fidanı üretilip dağıtılmış.

“Her ne kadar buradaki emek ve fikir hırsızlığından rahatsız olsam da böylesi bir planın oluşmasında kaynaklık etmiş olmanın manevi hazzı beni mutlu etmektedir” diyor Dr. Gülnur Esma Gürler.

GÖBEKLİTEPE’DEKİ DUT AĞACI

Ancak çalışmanın asıl sahibini olarak bakan beyle bağlantı kuramamış olması konunun akim kalmasına neden oldu ve vakit kaybına yol açtı diye düşünüyor. Özellikle Urfa Göbeklitepe’de altında 2 tane mezarın bulunduğu ‘karadut’un varlığını öğrendikten sonra hiç vakit kaybetmeden alelacele yayınlamaya karar verdiği ‘Göbeklitepe’nin Kutsal Vakfı: DUT’ isimli kitapçığı 2016 yılında kendi imkânlarıyla bastırmış ve bu bilgileri o yıl Davos’ta Göbeklitepe ile birlikte dutun da dünyaya tanıtılması ve markalaştırılmasının gerekliliğini başta Recep Tayyip Erdoğan’a ve Ahmet Davutoğlu’na anlatabilmek için çırpınmış ama ne yazık ki hiç birine ulaşamamış. “Tarihin en önemli ticaret yolu olan ve bugün yeniden canlandırılma aşamasındaki ‘Yeni İpek Yolu’ projesi 27 trilyon dolarlık bir hacme sahipken bu yola adını veren dutun esamisi okunmamaktadır. Oysa bu ağaç şimdiye kadar değerlendirilmemiş kökü, kabuğu, meyvesi, yaprağı ile bir biyoendüstri hammaddesidir. Ekonomik, tıbbi özelliklerinin yanı sıra dünya üzerinde her din ve kültürde bir mistik sembol olarak kullanılabilme potansiyeliyle de çok önemlidir. Hatta bu yönüyle başta Türk dünyasını ve bütün dünyayı, çoklukta birleyecek, ipekböceğinin kelebeğe dönüşümü gibi insanın tekâmülünü simgeleyecek, sabrı, bereketi, bilgeliği sembolize ederek ‘karadut ülküsü’ diye adlandırabileceğimiz yeni bir ülkünün felsefesini oluşturmak gerekir” diyen Gürler, bu konuda aceleci davranılması gerektiğini savunuyor.

“Dünyanın henüz tanımadığı ama çok kıymetli bir süper gıda olan ‘dut’u başkaları sahiplenmeden önlem alınıp küresel markalar yaratılması ve ‘Yeni İpek Yolu’ ile tüm dünyaya tanıtılması gerekir” diye düşünen Gürler, maddi ve manevi çıkar sağlarken bir atıf bile yapmaya tenezzül etmeyen fikir hırsızlarına rağmen yılmadan bilgilerini paylaşmaya devam edeceğini söylüyor.

Kaynak : http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/yalcin-bayer/dut-gizli-bir-hazine-farkinda-degiliz-yeni-ipek-yolu-ile-dunyaya-tanitilmasi-gerekir-41058838